Zeynep Gözübüyük

Tuğçe ve Arya Ela’nın Doğum Hikayesi –  Sezeryan Doğum

doğum hikayesi tugceMinik Sarı Kızım

Varlığını 9 Mayıs’ta öğrendiğim günden beri ayaklarım hiç yere basmadı. Sürekli bir heyecan vardı içimde.. Seni hissetmeye başlamak ise tarifsiz bir duygu.. Kucağıma alacağım günü sabırsızlıkla bekliyordum. Önce ayları, sonra haftaları ve artık günleri saymaya başlamıştık. Yılbaşında gelirsin diye büyük bir heyecan yapmıştım. Hava soğuk buz gibi bir Ocak ayı yaşadık. Kar yağdı okullar tatil oldu. Kar yerini sağanak yağmura bıraktı. Öyle soğuk öyle bir kış oldu ki beni panik sarmıştı. Ve tam da bu soğukta ben grip oldum. Hayatımın en zor ve stresli haftasını yaşadım. Bir de ev ve hastane arası çok uzak olduğu için her ihtimali her detayımızı önceden düşünmüştüm. Önce hastalığı yendim ve sonra senin için hazırlıklarımızı tamamladım. 38. Hafta kontrolümüzde her şey yolunda gidiyordu. Normal doğum olacağı için senin gelmeni bekliyorduk. Günler geçti 39. Hafta kontrolümüz yine süperdi ve senin geleceğinden şüphe etmeye başlamıştık.

Ve 40. Hafta geldiğinde 12 Ocak Pazartesi günü senin hiç hareketini hissetmedim. Ne bir tekme ne bir dönme. Hiçbir işaret yoktu senden. Hemen babanı aradım. Koşa koşa geldi ve acile gittik. Acil doktoru suyumun azaldığını ve ertesi günü kendi doktoruma gitmemi söyledi. Hemen kendi doktorumu aradım ve salı günü rutin kontrolümüz olduğunu hatırlatarak beni sakinleştirdi, yarın görüşürüz dedi. Babanla sakin sakin evin yolunu tuttuk. O gece anneannen ile yatmak istedim. Babanı gönderdik kanepeye..

Sabaha karşı 4 gibi regli sancısını anımsatan bir sancı ile uyandım.

Kasıklarımda derin bir ağrı..

Kuyruk sokumumda derin bir baskı..

Bir sağa bir sola döndüm uyku mümkün değil. Saat 5 olduğunda yine tam dönerken bir anda suyum geldi. Önce anlamadım anlayamadım. Koşa koşa tuvalete gittim. Ama engel olamıyordum. Sonra anneannene koştum anne suyum geldi ne yapacağız şimdi? Sancılar başlamıştı. Annem sanki 2 çocuk doğurmamış gibi ne yapacağını şaşırdı. Bir süre sonra babanı uyandırdık haydi gidiyoruz hastaneye.. Evin içerisinde yaklaşık bir saate yakın sancıların sıklaşmasını bekledik.

Saat 6 gibi evden çıktık. Maslak’tan Avcılar’a tam 32 dakika sürdü. Panik olduğum nasıl yetişiriz diye düşündüğüm o yol bomboştu. Hastaneye girdik, hemen doğum katına çıktık. Nöbetçi ebe ve doktor ile görüştükten sonra nst ölçümü yapıldı. Odamıza yerleştiğimiz için daha rahat hareket edebiliyordum. Sancılarım sıklaşmaya başlamıştı ve inanılmaz bir ağrım vardı. Ve bu sırada ilk aklıma gelen yoga dersleri ve açılma hareketleri. Sakince yoga müziğini açtım. Önce nefes hareketleri – sanırım hayatımı kurtardı-  , sonra yoga hareketleri yaklaşık 2 saate yakın bu şekilde devam ettik.

Saat 8 de ebemiz geldi. Doğumhanenin tüm soğukluğu yüzüme çarptı. Çatı muayenesinde hala suyum gelmeye devam ediyordu. Ama benim evde de dikkatimi çekmişti ebe de emin olmak için tekrar baktığında “Kaka”nı yaptığını farketti. Ve suyum pis geliyordu. Açılma henüz çok azdı. Beklemek beklememek, ya zehirlenirsen, ya normal doğum..Kafamda deli sorular dönüp duruyordu. Ebe, doktor amcan, ben ve babanla birlikte mantıklı olana “Acil Sezeryan’a” karar verdik. Saat 10’da ameliyathanenin içine göz yaşları içinde gönderdi beni baban.. Normal doğuma o kadar hazır olmama ve saatlerde sancı çekmeme rağmen sen bir an önce gelmek istedin. Epidural doğum sorduklarında hayır genel anestezi istiyorum dedim. Çünkü kalbim dayanamazdı o heyecana.

13 Ocak 2015 saat 10.05’te dünyaya gözlerini açtın. Seni hemen yıkayıp küveze almışlar. Kakanı yaptığın için 1-2 saat küvezde kalman gerekti. Evet;

Seni hemen kucağıma alamadım.

Hemen emziremedim.

Hemen koklayamadım.

1 saat sonra ameliyathanede gözlerimi açtığımda ilk seni sordum. İyi olduğunu ve çok çirkin bir kız olduğunu söylediler. Sonra kime benzediğini sormuşum ve kaç kilo doğduğunu.. Annelik sanırım böyle bir şey.. İlk andan itibaren seni düşünmek.. Ameliyathane çıkışında baban bekliyordu beni.. Sanırım biraz ağlamış.. Bense gülerek çıktım. Korktuğum gibi narkoz sıkıntı yaratmamıştı. Sarıldı bana herşey yolundaydı. Odamıza çıktık seni 12 gibi getirdiler yanıma. Baktım baktım uzun uzun baktım sana.
Melek olmalısın.
Bir mucize olmalısın.
Allah’ın bir Lutfü olmalısın.

Emzirdim saatlerce kucağımdan bırakmadım seni.Koynumdan almalarına izin vermedim.

9 aylık bir yolculuktu bizimkisi..
Şimdi yıllar sürecek bir hikaye olacak..
Sağlıkla aldım seni kucağıma..

13 Ocak’ta sen doğdun..
13 Ocak’ta ben anne oldum..
13 Ocak’ta biz aile olduk..

Bu benim ilk anneler günüm..
10 Mayıs 2015

tttttttttt

Yorum Yaz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.