Zeynep Gözübüyük

Sağarsan bağ, sağmazsan dağ olur

Doğumdan eve geldiğimiz anda ilk yaptığım iş pompayı salonun baş köşesine koymak oldu. Ayşe sarılıktan dolayı mütemadiyen uyuyor, emmeyi de beceremediği için ilk düzgün öğünlerini hazır etmem gerekiyordu. Emzirmenin en önemli noktalarından biri sağmak bence. Bazı bebekler ilk günlerde iyi ememiyor, veya çabuk doyuyor. Sütün artması ve göğüslerin boşaltılması için çok gerekli sağmak. Bebeğiniz iyi emse de emzirme sonralarında 10 dakika sağarsanız sütünüz artar, hem de göğüslerinizde süt birikerek kanal tıkanıklığı ya da mastite neden olmaz. Ben de doğumdan sonraki ilk gün itibariyle 2. ayın ortalarına kadar 3 saatte bir düzenli olarak sağdım. İlk hafta doktorunun yönlendirmesiyle 3 saatte bir 30-40cc verdim. 3 saatten fazla uyursa uyku arasında ver, daha uzun süre aç kalmasın dedi. İkinci hafta 50cc ve giderek yavaş yavaş arttı. Biberondan memeye geçtiğimiz zaman 80cc’de kaldı ve sonra direkt memeden aldığı ve doyunca bıraktığı için ne kadarla doydu bilmiyorum. Emmeye başladığı zaman da emmediği göğsü sağdım. 2.ayın ortalarından sonra Ayşe’nin koliği nedeniyle – bu da ayrı bir yazı konusu- pek sağamadım.

Sağarken ilk hafta sarı renkli ilk süt geldi. En kıymetli sütler.
“Anne sütü ve doğumdan sonra gelen ilk sarı süt ishal, solunum yolu enfeksiyonu gibi hastalıklardan koruyor. Anne sütü ile beslenmiş çocuklar astım, alerji, çocuk diyabeti gibi hastalıklara karşı daha dirençli oluyor ve kanser oranının daha düşük olduğu biliniyor. Anne sütünün içinde yeterli demir olduğu için, emzirilen bebeklerde kansızlık görülmez. Ayrıca anne sütü alan bebeklerde, pişik, karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür.”
Kaynak: Unicef.org
Geceleri de mutlaka Ayşe’yi besledikten sonra yatırıp sağmaya gidiyordum. Evet gece sağmak zor, uyku çok tatlı geliyor. Zaten vücut yorgun, uyumak istiyor ama iki gece çok yorgunum sağmayıvereyim dedim, süt ateşi oldum. Yatağın içinde titrer halde buldum kendimi. Göğüslerim şişmiş, kıpkırmızı olmuştu. Hemen sıcak duşa girdim, çok sıcak su tutarak göğüslere masaj yaptım. Çıkar çıkmaz 20 dakika sağdım ve sonrasında soğuk kompres yaptım. Daha fazla süt salgılama olmasın, ve kızaran göğüsler rahatlasın diye. 3 saatte bir sağma tempoma devam ettim. Daha sık sağılırsa vücut daha çok üretiyor ve şişkinlik, hassasiyet devam ediyor. İlk ateşte – 2 gün sürdü – ilaç almadan indirmeyi başardım. 1 hafta sonra düzenli sağmama rağmen yine oldu. Bu kez halsiz dolaşmak istemedim, çünkü annemin dönmesine 1-2 gün kalmıştı. Minoset aldım ve sıcak duş, masaj, sağma ve soğuk komprese devam ettim.
Sağdığım sütlerin bir kısmını taze taze Ayşe’ye verip, bir kısmını da depoladım buzluğa. Lansinoh süt saklama posetlerini kullandım. Üzerlerine tarih, saat ve miktar yazarak. Biz emzirme eğitimini alırken yani 3 yıl önce süt saklama koşulları daha farklıydı. Sağlık Bakanlığı geçen yıl şöyle revize etti:
“Anne sütü uygun kap/torba içerisinde; dışarıda 3 saat, buzdolabında 3 gün, derin dondurucuda 3 ay saklanabilir”
Buzdolabında da kapağa değil, üstteki 0 derece olan bölüme koymak daha iyi.
Bir kere annemle yalnız bıraktım Ayşe’yi. Olur da dolaptaki yetmezse diye (daha doğrusu annemin içi rahat etsin diye) 1 gece önceden buzdolabına indirdim. Acil ihtiyacım olduğunda ise ılık-sıcak suyun altına tutarak ya da ılık-sıcak arası su dolu kap icine oturtarak (benmari usulü) çözdürdüm. Çözülen sütü çok az ve yavaşça çalkalayıp biberona koymak gerekiyor. Çok ve hızlı çalkalamak da sütün proteinlerini öldürebiliyor.
Dondurucudan indirilen süt ısıtılmazsa 24 saat dayanıyor. Zaten daha uzun kalınca bozulduğunu anlarsınız. Kesik kesik oluyor ve kokusu bir garip oluyor. Isıtılan sütün 1 saat icinde bitmesi gerekiyor.
Sütlerimi depolarken “umarım hep sütüm iyi olur ve bunları ihtiyacı olan bir bebeğe veririm” dedim içimden. Çok şükür ki öyle oldu. Canım Özge’nin lokumları Asım ve Yade’nin süt annesi oldum. Ne büyük mutluluk!

Süt sağma konusunda en önemli tavsiyelerimden biri de şu, pompa yaparken iyice oturtup süt akmaya başladıktan sonra hiç bakmayın, ne kadar geldi, kaç cc oldu diye. Süt utangaçtır, baskıya gelemez. Ben hep beni mutlu eden, güldüren şeyler yaptım sağarken. Annemle sohbet, müzik dinlemek, Twitter ve Instagram’da arkadaşlarımla sohbet muhabbet gibi. Gülmek her yiyecekten, içecekten daha çok sütü artırıyor. Dakika dolunca bakıyordum. Bazen daha az bazen daha çok geliyordu süt. Her gün aynı olamaz, robot değiliz ya. Yani hep olumlu düşünmek, aman sütüm az mı acaba diye tehlikeli endişe denizlerine girmemek en iyisi.
Bir sonraki yazımda da sütümü artıranları yazacağım.
Sevgiler, bol sütler!

Yorumlar

  • elifse
    17 Temmuz 2013
    reply

    merhabalar
    sut sagma hakkinda hep aklimda olan bir sorunum uzerinde durmussunuz. benim de nisan dogumlu kizim var , daha 3. ayi doldurmadi. ilk gunden buyana doktor tavsiyesi ile hep 3 saatte bir emzirdim (geceleri haric, uykusundan uyandirmiyorum) ancak ilk haftalarda her iki memeyi de ayni ogunde emiyordu. sutum artinca tek meme ile doyar oldu. sanirim bunyem bu donguye alisti ve goguslerim tam emme saatinde doluyor. yani tek gogsum 6 saatte bir dolu oluyor ve kizim emiyor.
    siz, birini emerken digerini sagiyorum dediniz. peki bir sonraki ogunde sut yeteri kadar oluyor mu? yani bu saatten sonra ben de sizin gibi yapmaya baslasam yeter mu sutum? cunku ben de depo yapmak istiyorum.
    su an hic sagamiyorum.

    • leileo_zeynep
      18 Temmuz 2013
      reply

      Merhaba, aynı ayda doğmuşlar ne güzel 🙂 bu ayda artık süt bebek çektikçe hemen salgılanıyor o nedenle birikmesine gerek yok. Kisa surede vucut o ritme alisacaktir. Bir hafta deneyip gormek lazim. Her bunye farkli. Eger memedeki yetmedi gibi bir hissin olursa sagdigini verirsin hemen. Denedikten sonra deneyimini paylasirsan cok sevinirim. Sevgiler

leileo_zeynep Cevap Yaz cancel reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.