Annelerden Sütlü Tarifler – 94
Annelerden Sütlü Tarifler’de haftanın ilk konuğu sevgili Hayriye Anne, nam-ı diğer Anne Kaz. Ben blogunu geçen yıl Blog Ödülleri’nde en iyi Kadın Blogu seçildiğinde tanıdım ve o günden beri takip ediyorum. Hayata ve hayatına dair birçok konuya değiniyor, beğendiklerini, düşündüklerini ve yaptıklarını paylaşıyor Anne Kaz rengarenk sayfalarında. Kendisi 3 çocuklu çalışan bir anne. Hem tam zamanlı bir iş, hem 3 çocuk, hem de sürekli capcanlı tutulan bir blog, emeklerine sağlık diyor, zaman yönetimini can-ı gönülden tebrik ediyorum.
3 çocuğundan en büyüğü olan oğlu 17 yaşında, 13 ve 11 yaşında da iki kızı var. “Neredeyse unuttuğum bir duyguyu hatırlayacağım” dedi ve yeni annelere destek olmak için emzirme deneyimleri ve tavsiyelerini paylaştı. İşte Anne Kaz’ın sütlü tarifleri:
1- Bebeğini emzirirken hissettiklerini 3 kelimeyle anlatabilir misin?
Huzur, mutluluk, rahatlama
2- Bebeğinle ıssız bir adada kalsan sütünü arttırmak için yanına alacağın 3 şey ne olurdu?
Bol su, bol salata, kırmızı pancar
3- Emzirmeye yeni başlayan annelere ve anne adaylarına altın tavsiyen ne olur?
İstedikçe emzir, sık sık emzir, bol bol emzir ve bundan zevk al. Kimsenin mahvetmesine izin verme, bu dünyanın en özel anlarından birisi, sadece sen ve bebeğin.
4- Emzirme döneminde yaşadığın en komik olay neydi?
Sürekli toplum içinde emzirme ihtiyacı olduğu için tenha köşe arayışlarım… Bazen bir giyinme kabini, bazen de bir mescitte çocuklarımı emzirmek zorunda kaldığımı biliyorum. Bir keresinde dolmuşta emzirmek zorunda kalmıştım… O zaman pek komik gelmemişti, şimdi kendi halimi hatırlayıp gülüyorum…
5- Emzirmeye başladığın andan itibaren en sinir olduğun soru neydi, ve şimdiki aklın olsa nasıl cevap verirdin?
Ben anne sütü almadığım için kendi çocuklarımı emzirmek için büyük çaba sarfettim, ve sütle ilgili hiç sıkıntım olmadı, hep bol ve sanıyorum kaliteliydi fakat “ne zaman kaşık mamalarına başlayacaksın, şu marka ya da meyveyi şöyle yap” tavsiyeleri 3. aydan itibaren gelmeye başladı… En küçük ağlamada “doymuyor galiba” teşhisleri ise gerçekten sinirimi hoplatan sözlerden birisiydi…