Zeynep Gözübüyük

Annelerden Sütlü Tarifler – 69

Bugünkü konuğum Twitter’dan tanıştığım sevgili Zahide Anne. Doğum hikayesiyle başlıyor sütlü tariflerine…

“Bir bebeğimiz olacağını öğrendiğimde artık anne oluyorum diyordum kendime. Ne zaman ki bir gün yolda kayıp düştüğümde işte o an ya bebeğimi kaybedersem korkusu içime düştü. Benim için çok zorlu bir süreç başlamıştı ve sorunlar birbirini takip etti. Tiroid hastalığı, ardından düşük tehlikesi, ardından gebelik şekeri derken insülin kullanmaya başlamıştım ve en zor kısmı da doğumdan önceki 3 gündü. 40 haftamızın dolmasına 4 haftamız vardı ve heyecanımız gün geçtikçe artıyordu. Artık NST ile sancı kontrollerimiz sıklaşmıştı. 18 Mayıs günü yine bir NST kontrolünde Ege’nin kalp atışlarında aritmi tespit edildi ve doktorumuz bize dikkatli olmamızı, herhangi bir hareket azalmasında hastaneye gitmemizi söylemişti. 19 mayıs günü tekrar NST kontrolüne çağırdı, yine problem devam ediyordu. Zaman artık benim için durmuştu ve inanılmaz bir huzursuzluk başlamıştı. Doktorumuz 22 Mayıs sabahı tekrar çağırdı ve  biz tekrar eve gönderir diye beklerken ultrasonda artık bebeğin alınma vakti geldiğini gördü. Kordon dolanmış ve artık içeride kalmasındansa almamız daha sağlıklı dedi. İlk aklıma doğar doğmaz oğlumu emzireceğim gelmişti. Doğum sonrasında Ege beni hiç üzmedi memeyi ilk seferde aldı ve emmeye başladı sanki benim için yeni bir hayat başlamıştı.” diyor ve sorularıma cevaplarıyla devam ediyor:

1- Bebeğini emzirirken hissettiklerini 3 kelimeyle anlatabilir misin?
Bebeğimi ilk emzirme anımı ve hissettiklerimi kelimelere sığdırmam mümkün değil. Artık tam anne olmuştum. (Yaşadığım tüm zorluklara rağmen oğlum kucağımdaydı.) Benim için yeni bir hayat başlamıştı ve  9 ay karnımda taşıdığım oğlumu artık kendi sütümle büyütecektim. Kendime ve sütüme dair Güvenim tamdı ve bu güvenim sayesinde oğlumu 6 ay sadece anne sütü ile besledim. Yaşadığım Sevgi, aşk, huzur anlatılamaz, sadece bir anne yaşayabilirdi.

2- Bebeğinle ıssız bir adada kalsan sütünü arttırmak için yanına alacağın 3 şey ne olurdu?
Su, elma ve tarçın (Gebelik şekerinden sonra tüm içtiğim sıvıların içerisine koyduğum tarçın şekerimin dengede kalmasına yardımcı oldu ve sütümün çoğalmasına katkı sağladığını düşünüyorum.)

3- Emzirmeye yeni başlayan annelere ve anne adaylarına altın tavsiyen ne olur?
En önemlisi kendilerine güvenmeleri ve bir annenin 2 bebeği doyuracak kadar süt üretebileceğini asla unutmamaları. Ayrıca doğum öncesi seminerine gittiğim doğum koçunun söylediği bir söz var bir bebek 3 günlük besini ile doğar sakın çocuğum aç diye kendinizi strese sokmayın süt emzirerek gelir ve çoğalır.
Mutlaka elektrikli bir süt sağma makinası edinilmeli ve evde acil durumlar için sürekli en az 1 günlük süt bulundurulmalı.
Doğumdan önce eşleri ile bir doğum koçunun seminerine gitmelerinde fayda var. Çünkü orada eşlere etrafa kulak tıkamalarını, annelerin lohusa olacağı için bu işi anne-baba olarak birlikte yapmaları gerektiği özellikle vurgulanıyor. 

4- Emzirme döneminde yaşadığın en komik olay neydi?

Türkiye’de ki birçok yerde emzirme odası olmadığı için çok çeşitli yerlerde Egeyi emzirmek zorunda kaldım mesela lokantanın patronunun odasında ( bir tek orada kamera yoktu =) ),  temizlik eşyalarının konduğu bir minik odada sandalyede =) , yemekhanenin malzeme deposunda =)   gibi birçok yerde oğlumla birlikte kaldığımız anlar oldu. Bunlar bizim için deneyim olmuştu ve hemen bir emzirme önlüğü edinmiştim.
Ama en komik olay ise Ege’ ye hamile iken tanıştığım hamile arkadaşlarımızla buluşup emzirme günü yapmıştık =) Hepimizin kucağında bir bebekler bir yandan emziriyor bir yandan sohbet ediyorduk.

5- Emzirmeye başladığın andan itibaren en sinir olduğun soru neydi ve şimdiki aklın olsa nasıl cevap verirdin?

“Sütün yetmiyor mu?” “Aaaa ne kadar küçük bir çocuk, prematüremi doğdu?” Hayır, 36+6 da acil alınması gerekti ama kilosu ve sağlığı yerinde demekten bıkmıştım artık. “Mama versen belki biraz daha erken toparlanır” denmesi de cabası. Hayır efendim benim sütüm çocuğuma yetiyor sadece oğlum biraz fazla hareketli. Yedi buçuk aylıkken kendi isteği ile süt olduğu halde emmeyi bıraktığında da ayrıca insanlara laf anlatmak zorunda kalmıştım. Biberonla sadece anne sütü içti ve hiç formül sütleri biberonla içmedi. Hala biberon kullanmaz suluk dışında.
Ayrıca şimdiki aklım olsa yapmayacağım başka bir şeyi sizinle paylaşmak isterim. Ege 28 günlük minicik bir bebekken ben 24 saatliğine Adana’ya gitmek zorunda kalmıştım. Giderken kucağımda oğlum olacağına, kolumun altında süt sağma makinası ile uçağa bindiğimde kendimi çok boş ve yalnız hissetmiştim. 1 saatlik yolculuk sonunda tam uçak inişe geçtiği sıralarda Ege’nin emme vaktiydi ve sütler gömleğimi ıslatmaya başlamıştı. İçim burkuldu ama yapacağım hiçbir şey yoktu. Oğlum anneannesiyleydi ve benim sütlerimi içiyordu. Bütün gün boyunca gittiğim her yerde süt sağdım ve sadığım süt miktarı beni şaşkınlıklar içerisinde bırakmıştı. Bir an oğluma o kadar süt bırakmadığım aklıma geldi. Ayrıca bu hikayede keşke dediğim en önemli konu ise o gün sağdığım tüm sütlerin bir çiçeğin köküne döküldüğü gerçeği idi. Çünkü hazırlıksız gitmiştik ve yanımızda ne bir buzluk ne de bir süt saklama poşeti yoktu =(  Hala o gün aklıma geldikçe gözlerimden yaşlar eksilmez.

Yorum Yaz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.