Zeynep Gözübüyük

Annelerden Sütlü Tarifler – 142

Haftanın son sütlü tarifleri Twitter Annelerimden sevgili Zeynep Anne’den geliyor. Emzirmenize destek olsun, sütünüz bol olsun!

1- Bebeğini emzirirken hissettiklerini 3 kelimeyle anlatabilir misin?

Kızımı emzirmek hayatımda yaşadığım en muhteşem şeydi… Üç
kelimeyle nasıl özetleyebilirim bilmiyorum ama düşününce huzur, mutluluk ve aşk geliyor aklıma ağırlıklı olarak. İnsanın karşı cinse duyduğu şeyin aşk olduğunu sanması ne komik şeymiş insan çocuğu olunca anlıyor zaten. Hele bir de emzirirken, yine tek vücut olurken, canından çıkan şeyle bebeğini beslerken, tarifi imkansız şeyler yaşıyor insan…


2- Bebeğinle ıssız bir adada kalsan sütünü arttırmak için yanına alacağın 3 şey ne olurdu?

20 ay emzirdim ve şimdi geriye dönüp baktığımda süt meselesinin yenilen içilen şeylerle pek alakası olmadığını görüyorum. Ciddi bir hormonal bozukluğu olmadığı müddetçe her kadının emzirebileceğini düşünüyorum. Günde iki bardak su içip iki sene çocuğunu emziren kadın da gördüm, altı litre içip sütünü arttıramayan da… Bence olay zihinde bitiyor. Kadın vücudu mucizevi bir şey, inanılmaz bir sistemi var ve emzirme kapısının anahtarı da kafada bitiyor. Anne mutluysa, huzurluysa, sakinse, dinlenmiş durumdaysa; süt coşuyor resmen. İşte olayın handikapı da  burada oluyor; çünkü annelerin, hele de yeni doğum yapmın taze annelerin, sakin ve dinlenmiş olmaları pek mümkün olmuyor. Ama işte bence süt arttırmak için şartları zorlamak, babadan destek almak, gece olabildiğince iyi uyumak, en azından uzanıp dinlenmek, gündüz ev işi yapmak için kendini paralamak yerine mümkünse destek alıp biraz tembellik yapmak, iyi şeyler düşünmek, her annenin
bu yollardan geçtiğini hatırlamak, tüm hengamenin ortasında öylece durup bebeğini seyretmek, “bunu ben yaptım!” demek, emzirmek istemek, kendine inanmak ve panik yapmamak lazım… Velhasıl ben ıssız bir adaya düşsem kızımı uzun süre emzirmek için yanıma alacağım üç seyden ikisi memelerim olurdu 🙂 Diğeri de yastık olurdu herhalde, kafamı koyup rahat rahat uyuyabileyim diye 🙂 Zira bu işin yenilen içilenle değil, insanın içinden geçenlerle, psikolojisi ile alakalı olduğunu düşünüyorum…


3- Emzirmeye yeni başlayan annelere ve anne adaylarına altın tavsiyen ne olur?

Annelik ve emziren anne olmak, tavsiyesi, yol göstermesi olmayan bir yol bence. Herkes kendi hikayesini yazıyor. Başkalarının dedikleri iki çarpı iki eşittir dört kadar kolay ve net olsa bile, siz kendiniz oturup iki ile ikiyi çarpmadıkça, kendi işinize yarayan bir sonuç bulamıyorsunuz. Yeni anne olduğumda ben de deneyimli annelerin yazdıklarını, tavsiyelerini okumuştum ama uygulamak o an o koşullarda mümkün olmamıştı işte.. Şimdi ben “kafanıza sütü takmayın, su akar
yolunu bulur” desem, şu satırları okuyan, bir gece evvel sekiz kere uyanmış, saçı başı birbirine girmiş, yorgunluktan, gerginlikten ölmek üzere olan iki haftalık bir anne, ne kadar uygulayabilir ki bunu? Bu bir yol ve ne yazık ki herkes az ama çok düşe kalka yürüyor. Ama yeni annelere diyeceğim şu ki elinizden geldiğince, yapabildiğiniz kadar, sınırlarınızı zorlayarak, geniş olmaya çalışın. Emzirmek harika bir şey ve panik yapmayı bırakıp tadını çıkartın. Süt öyle zart diye
giden bir şey değil, kadın vücudu muazzam çalışıyor. Siz çocuğunuzu doyurmak için programlanmış bir makinasınız ve kolay kolay bozulmazsınız. Ben kızımın ilk 3 ayında, “işte bugün kesin kesilecek sütüm, bu üzüntüye/sıkıntıya/yorgunluğa mümkün değil dayanmaz” dediğim hiç değilse 5-6 gün geçirdim; sıfır uykuyla yaşadığım, eşimle boşanma noktasına geldiğim, babamı hastaneye kaldırdığım, el kadar çocukla sınavlara hazırlanıp girdiğim günlerim oldu ama bazen sütüm azalsa da
kesinlikle kesilmedim. Her gün eşit miktarda süt üretemeyebilirsiniz ama bu sütünüzün kesileceği anlamına gelmez.. Azıcık uyuyun, sevdiğiniz bir diziyi izleyin, camdan kafanızı çıkarıp nefes alın, saçınızı toplayın; bakın nasıl geliyor sütler…


4- Emzirme döneminde yaşadığın en komik olay neydi?

Kızım Dila hep çok emen bir bebek oldu. Göğüslerim bir süre sonra gözlerim, kulaklarım gibi sıradan uzuvlarım oldu benim için. Ne mahremiyet duygum kaldı, ne çekinmem. Mahrem bir şey gibi gelmedikleri için, kapatmayı da unutur olmuştum…
Kayınvalidemlere gittiğim bir gün Dila’yı emzirmek için içeri gittim, askılı tişörtümü yukarı sıyırdım, Diloşu doyurup salona döndüm. İçeri girmemle birlikte, o an ayakta duran kayınbiraderim asker dönüşü yapar gibi zart diye 180 derece döndü. Koltukta oturan kayınpederim(!!) ve eşimin dayısı(!!)  da şok geçirmiş bir ifadeyle gözlerini benden kaçırdılar. Kayınvalidem oturduğu yerden kalktı,  bana doğru koşuyor,
koşarken bir yandan “aaaaa” diye bağırıyor, eltim desen, elleriyle
memelerimi kapatmaya uğraşıyor, olanlara anlam vermeye çalışan Dila, avaz avaz ağlıyor….!! Sebep? Ben yine tişörtümü indirmeyi unutmuşum! Memeler fora dalmışım salona..! Hayatımın en utanç verici günüydü, gülecek hale gelmem uzun zaman aldı ama şimdi ne zaman o sahneyi hatırlasam kahkahalarımı tutamıyorum. =)

5- Emzirmeye başladığın andan itibaren en sinir olduğun soru neydi, ve şimdiki aklın olsa nasıl cevap verirdin?

Dila’m doğdu doğalı düşük kilolu bir çocuk.. Bu yüzden emzirdiğim 20 ay boyunca en çok duyduğum şey “sütün yaramıyor” oldu. Kimisi kibarca söyledi, kimisi kendince sütümü yağlandırmak(!) için tarifler verdi, kimisi de lök diye söyledi. Şimdiki aklım olsa, her  annenin sütü aynıdır, yağlısı yağsızı olmaz, kimi çocuk iyi kilo alır, kimisi almaz diye uzun uzun izahat vermek, bilimsel açıklamalar yapmak, amerikan pediatri birliğinin görüşlerini falan millete anlatmaya çalışmak yerine; hiçbiriyle muhattap olmazdım. Ya konuyu kapatır, ya
“bunu konuşmak istemiyorum” der, kafam çok bozulduysa da “gel bir fırt sen çek bakalım, yağlı mı yağsız mı, sana yarıyor mu görelim” derdim! Millet bana laf söylerken kibar mı davranıyor ki ben cevap verirken kibar olmak zorunda olayım?

6) Bu son cevap benden…

Emzirmeyi, olduğum ameliyat yüzünden mecburen keseli 3.5 ay oluyor ve de-li-ler gibi özledim şimdiden!! Dila ilkokula başlayana kadar ikinci bir çocuk yapma fikrim yoktu ama şu an inanılmaz bir arzu duyuyorum yeniden hamile kalmak, çocuk doğurmak, onu doyasıya emzirmek için… Emzirmek, özellikle çocuk bir
yaşını geçtikten, akıllanmaya başladıktan sonra inanılmaz bir bağ anne ile çocuğun arasında..  N’olur kafanıza bir şeyler takıp bu harika sürecin büyüsünü kaçırmayın. Çünkü bittikten sonra çok özlüyorsunuz…

Yorumlar

  • dilek
    26 Kasım 2012
    reply

    ne kadar güzel anlatmışsın çok çok beğendim… bebeğim iyi kiloda doğmasına rağmen kilo alımı çok yavaş ve o cümlelerden defalarca duydum duyyorum ve duyacağım… benim sütüm sürekli azalıyor neden bilmiyorum bir gün 3 saate sertleşmekte birgün yumuşacık ve bebeğim emince doymayıp ağlıyor anlam veremiyorum bu duruma… ama azmettim yaşına kadar emzireceğim hayalerim var…

Yorum Yaz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.